Ankara Ceza Avukatı

Ceza hukuku alanında uzman bir Ankara Ceza Avukatı ile çalışmak, hukuki süreçlerin hassasiyeti ve kompleksliği göz önüne alındığında büyük önem taşımaktadır. Adli sistemin karmaşık yapısı içerisinde, haklarınızın korunması ve etkin bir savunmanın oluşturulması için profesyonel destek almak, karşılaşılabilecek hukuki riskleri en aza indirmenin en güvenilir yoludur. Türkiye’nin başkenti Ankara, yüksek yargı organlarının merkezi olarak, deneyimli ceza avukatları ile çalışma avantajı sunmaktadır.

Ankara Ceza Avukatı olarak, müvekkillerimize soruşturma aşamasından dava sonuçlanana kadar kapsamlı hukuki destek sağlamaktayız. Günümüzde ceza hukukundaki yasal değişiklikler ve içtihatlar sürekli güncellenmekte, bu da alanında uzmanlaşmış bir hukuki danışmanın önemini daha da artırmaktadır. Bu içerikte, Ankara’da ceza avukatlığı hizmetleri, ceza davaları türleri, etkili savunma stratejileri ve yargılama süreçleri hakkında detaylı bilgiler sunuyoruz.

Önemli Bilgilendirme: Ceza davalarında savunma hakkı, Anayasa ile güvence altına alınmış temel bir haktır. Etkili bir savunma için alanında uzmanlaşmış bir avukatın desteği kritik önem taşır. Hukuki süreçlerin karmaşıklığı ve sonuçların hayatınıza olan potansiyel etkileri düşünüldüğünde, profesyonel hukuki destek almamak ciddi hak kayıplarına neden olabilir.

Ankara’da Ceza Avukatlığı Hizmetleri

Ceza Hukuku Alanında Kapsamlı Savunma

Ceza hukukunda profesyonel temsil, hakların korunması ve adil yargılanma sürecinin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir. Ankara Ceza Avukatı olarak, soruşturma aşamasında müvekkilimize hukuki süreç hakkında detaylı bilgilendirme sağlar, ifade ve sorgu süreçlerinde yanında bulunur ve delillerin toplanması sürecinde etkin rol alırız. Tutukluluk durumlarında tahliye taleplerini hazırlar, savunma stratejisini oluşturur ve dava boyunca uygularız. Duruşmalarda müvekkilimizi etkili şekilde temsil eder, gerekli durumlarda istinaf ve temyiz başvurularını hazırlayarak haklarını koruruz. Ankara’nın hukuki yapısına ve mahkemelerin işleyişine olan hakimiyetimiz, müvekkillerimize stratejik avantaj sağlar.

Etkin Savunma Stratejileri

Her ceza davası kendine özgü dinamiklere sahiptir ve başarılı bir savunma için özel stratejiler gerektirir. Deneyimli bir Ankara Ceza Avukatı olarak, dava dosyasını derinlemesine inceleyerek delillerin hukuka uygunluğunu titizlikle değerlendirir, tanık beyanlarının tutarlılığını analiz eder ve teknik delillerin geçerliliğini sorgularız. Müvekkilimizin lehineyasal boşlukları tespit eder, benzer davalardaki emsal kararları inceler ve bu bilgi birikimini savunma stratejisine entegre ederiz. Ankara’daki yüksek mahkemelerin (Yargıtay, Anayasa Mahkemesi) içtihatlarına olan hakimiyetimiz, müvekkillerimiz için güçlü bir savunma avantajı oluşturur. Her dava için kişiselleştirilmiş ve davanın özel koşullarına uyarlanmış bir savunma stratejisi geliştirmek, hukuki başarının anahtarıdır.

Ceza Yargılaması Süreçleri

Ceza yargılaması genellikle beş temel aşamadan oluşur. İlk aşama olan soruşturma sürecinde, Cumhuriyet savcılığı tarafından delil toplanır ve şüpheliler dinlenir. Bu aşamada avukat desteği, ileride telafisi zor veya imkansız hataların önlenmesi için hayati önem taşır. İkinci aşama olan kovuşturma, iddianamenin kabulüyle başlar ve mahkeme tarafından yargılama yürütülür. Üçüncü aşamada, mahkeme kararı verilir. Dördüncü aşamada, istinaf ve temyiz başvuruları ile karar denetlenir. Son olarak, infaz aşamasında kesinleşen hüküm yerine getirilir. Ankara Ceza Avukatı olarak tüm bu aşamalarda müvekkillerimize profesyonel destek sağlar, haklarını korur ve en uygun sonuç için çalışırız.

Yargılama sürecinde avukatın rolü sadece duruşmalarla sınırlı değildir. Dava öncesi hazırlık çalışmaları, savunmanın başarısı için belirleyici faktörlerdir. Delillerin detaylı analizi, tanıkların belirlenmesi, bilirkişi incelemesi talepleri ve detaylı savunma metinlerinin hazırlanması, avukatın titizlikle yürüttüğü çalışmalardır. Ayrıca, tutukluluk durumunda tahliye taleplerinin hazırlanması, adli kontrol tedbirlerine itiraz edilmesi veya bu tedbirlerin kaldırılması için başvurular da avukatın önemli görevleri arasındadır.

Ceza Davaları ve Savunma Yaklaşımları

Ceza Hukukunda Suç Sınıflandırmaları

Aşağıdaki tablo, ceza hukukunda karşılaşılan temel suç kategorilerini, bu kategorilerde sık görülen suç örneklerini ve her kategori için genel savunma yaklaşımlarını göstermektedir. Bu bilgiler, karşılaşabileceğiniz ceza davalarının niteliği hakkında genel bir bakış sunmaktadır.

Suç Kategorisi Yaygın Örnekler Savunma Yaklaşımları
Mala Karşı Suçlar Hırsızlık, Dolandırıcılık, Gasp, Mala Zarar Verme Kast unsurunun bulunmadığı, mülkiyet ilişkisinin varlığı, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı
Kişilere Karşı Suçlar Yaralama, Tehdit, Şantaj, Hakaret Meşru savunma, zorunluluk hali, illiyet bağının kesilmesi, delilin hukuka aykırı elde edilmesi
Cinsel Suçlar Cinsel Saldırı, Cinsel İstismar, Cinsel Taciz Delil yetersizliği, mağdur beyanlarındaki çelişkiler, adli tıp raporları, teknik delillerin değerlendirmesi
Kamunun Güvenine Karşı Suçlar Evrakta Sahtecilik, Sahte Para Kullanma Suç kastının yokluğu, sahtecilik unsurunun teknik incelemelerle çürütülmesi, bilirkişi raporları
Bilişim Suçları Sisteme İzinsiz Erişim, Bilişim Yoluyla Dolandırıcılık Teknik delillerin güvenilirliği, IP adresi tespitindeki hatalar, bilgisayar kullanıcısının tespitindeki belirsizlikler
Uyuşturucu Madde Suçları Kullanmak için Bulundurma, Ticaret, Nakil Maddenin niteliği ve miktarı, kişisel kullanım savunması, delil elde etme yöntemlerindeki hukuka aykırılıklar
Ekonomik Suçlar Vergi Kaçakçılığı, İflas Suçları, Tefecilik Mali kayıtların incelenmesi, finansal işlemlerin yasal dayanakları, muhasebe uzmanı bilirkişi raporları
Kamu İdaresine Karşı Suçlar Zimmet, Rüşvet, Görevi Kötüye Kullanma Kamu görevlisi tanımına itiraz, suçun unsurlarının oluşmadığı, delil yetersizliği

Her suç kategorisi ve dava için savunma stratejileri, olayın özel koşullarına ve eldeki delillere göre şekillendirilmelidir. Deneyimli bir ceza avukatı, davanın tüm detaylarını analiz ederek en etkili savunma stratejisini oluşturacaktır.

Ceza Davalarında Deliller ve Değerlendirme Kriterleri

Aşağıdaki tablo, ceza davalarında sıklıkla karşılaşılan delil türlerini, bu delillerin özelliklerini ve değerlendirme kriterlerini göstermektedir. Delillerin niteliği ve güvenilirliği, ceza yargılamasının sonucunu doğrudan etkileyen kritik faktörlerdir.

Delil Türü Temel Özellikleri Değerlendirme Kriterleri
Tanık İfadeleri Olaya şahit olan kişilerin beyanları Tutarlılık, tarafsızlık, algılama yeteneği, olaya yakınlık
Adli Tıp Bulguları Tıbbi uzmanlar tarafından hazırlanan raporlar Bilimsel metodoloji, hazırlanma süreci, uzmanın yetkinliği
Bilirkişi Raporları Teknik konularda uzman görüşleri Uzmanlık alanı ile ilgililik, tarafsızlık, bilimsel geçerlilik
Maddi Deliller Olay yerinden toplanan fiziksel kanıtlar Delil zincirinin bütünlüğü, muhafaza koşulları, inceleme yöntemleri
Elektronik Deliller Dijital ortamdan elde edilen veriler Elde ediliş yöntemi, bütünlük, orijinallik, adli bilişim standartları
İkrar/İtiraf Şüpheli/sanığın kendi aleyhine beyanları Gönüllülük, baskı altında olmama, tutarlılık, destekleyici deliller

Delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi ve bilimsel geçerliliği, ceza yargılamasında büyük önem taşır. Ankara Ceza Avukatı olarak, delillerin değerlendirilmesi sürecinde etkin rol alır, müvekkilimizin lehine olan kanıtları öne çıkarır ve aleyhte delillerin geçerliliğini hukuki açıdan sorgularız.

Ceza davalarında delillerin niteliği ve değerlendirme şekli, davanın sonucunu belirleyen en önemli faktörlerdendir. Tecrübeli bir Ankara Ceza Avukatı olarak, delillerin hukuka uygunluğunu, bilimsel geçerliliğini ve ispat gücünü detaylı şekilde analiz ederiz. Özellikle tanık beyanlarındaki tutarsızlıkların ortaya çıkarılması, adli tıp raporlarının bilimsel açıdan sorgulanması ve dijital delillerin elde ediliş yöntemlerinin incelenmesi, savunma stratejimizin temel unsurlarıdır. Ankara’daki adli kurumların işleyişine ve bilirkişi atama süreçlerine olan hakimiyetimiz, müvekkillerimizin lehine delil toplanması ve değerlendirilmesinde önemli avantajlar sağlar.

Ceza Yargılamasının Temel Prensipleri

Ankara ceza avukatları olarak savunma stratejilerimizi oluştururken, ceza yargılamasının evrensel prensiplerini göz önünde bulundururuz. Bu prensipler, adil bir yargılamanın temelini oluşturur ve her savunmada dikkate alınması gereken hukuki çerçeveyi belirler. Masumiyet karinesi, kesinleşmiş mahkeme kararı olmadıkça hiç kimsenin suçlu sayılamayacağını ifade eder ve savunmanın temel dayanağını oluşturur. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince, suç isnadının her türlü şüpheden uzak biçimde ispatlanamaması durumunda sanık lehine karar verilmelidir. Bu ilke, ispat yükünün iddia makamında olduğunu vurgular.

Adil yargılanma hakkı, herkesin bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, makul sürede ve hakkaniyete uygun olarak yargılanma hakkını içerir. Savunma hakkı, sanığın suçlamayı öğrenme, susma, lehine delil toplama ve avukat yardımından yararlanma haklarını kapsar ve yargılamanın vazgeçilmez unsurudur. Hukuka aykırı delillerin değerlendirme dışı bırakılması ilkesi, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin mahkemece dikkate alınamayacağını belirtir. Lehe kanunun geriye yürümesi ilkesi, suç işlendikten sonra yürürlüğe giren lehe hükümlerin geçmişe etkili olarak uygulanacağını öngörür.

Ankara Ceza Avukatı olarak, bu ilkelerin uygulanmasını titizlikle takip eder ve herhangi bir ihlal durumunda bunu savunmada vurgularız. Örneğin, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş bir delilin dosyadan çıkarılmasını talep edebilir, makul sürede yargılanma hakkının ihlali durumunda davanın düşürülmesini isteyebilir veya savunma hakkının kısıtlanması halinde hükmün bozulması için üst mahkemelere başvurabiliriz. Bu temel ilkelerin savunmaya etkin şekilde entegre edilmesi, müvekkilin haklarının korunması ve adil bir yargılama sürecinin sağlanması için büyük önem taşır.

Önemli Not: Ceza davalarında savunma hazırlanırken, yargılamanın temel ilkelerinin ihlal edilip edilmediği mutlaka incelenmelidir. İhlal tespit edildiğinde, bu hususun savunmada özellikle vurgulanması gerekir. Delillerin hukuka uygunluğu, savunma hakkının tam olarak kullanılabilmesi ve masumiyet karinesine riayet edilip edilmediği detaylı olarak değerlendirilmelidir.

Soruşturma Aşamasında Avukat Desteğinin Önemi

Soruşturma aşaması, ceza yargılamasının ilk ve en kritik basamağıdır. Bu aşamada alınacak hukuki destek, davanın ilerleyen süreçlerini doğrudan etkileyebilir. İfade alma işlemlerinde bir avukatın varlığı, yasal haklarınızın korunmasını sağlar ve yanlış anlaşılmaların önüne geçer. Gözaltı sürecinde bir Ankara Ceza Avukatı‘nın desteği, hukuka aykırı uygulamaların engellenmesini ve temel haklarınızın gözetilmesini sağlar. Soruşturma dosyasındaki delillerin incelenmesi ve lehte delillerin toplanmasında avukat yardımı, savunmanın temelini oluşturur.

Tutuklama ve adli kontrol kararlarına karşı hukuki ve etkili itirazların hazırlanması, özgürlüğün gereksiz yere kısıtlanmasını önlemenin en etkili yoludur. Uzlaşma ve alternatif çözüm yollarının değerlendirilmesi, uzun ve yıpratıcı bir yargılama sürecinden kaçınmak isteyen müvekkiller için önemli bir fırsattır. Savunma için gerekli delillerin toplanması ve dosyaya dahil edilmesi, avukatın proaktif çalışmasıyla mümkün olur ve davanın seyrini olumlu yönde etkileyebilir.

Soruşturma aşamasında Ankara Ceza Avukatı olarak, müvekkilimizi sadece hukuki süreçler hakkında bilgilendirmekle kalmaz, aynı zamanda psikolojik olarak da destekleriz. Ceza soruşturması gibi stresli bir süreçte, güvenilir ve deneyimli bir hukuki danışmanın varlığı, müvekkilin endişelerini hafifletir ve daha sağlıklı kararlar almasına yardımcı olur. Soruşturma dosyasının detaylı incelenmesi, eksik delillerin tamamlanması için talepte bulunulması, lehte tanıkların dinlenmesinin sağlanması ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi talep edilmesi, bu aşamada sağladığımız önemli hizmetlerdir.

Ankara, başkent olması ve merkezi kurumların burada bulunması nedeniyle, özellikle kamu görevlileri hakkındaki soruşturmalarda veya idari soruşturmaların ceza soruşturmasına dönüştüğü durumlarda, yerel deneyime sahip bir Ankara Ceza Avukatı ile çalışmak ayrı bir önem kazanır. İdari mercilerle gerekli iletişimin kurulması, soruşturma izinleri ve bu süreçlere ilişkin itirazların yönetilmesi, uzmanlık gerektiren ve yerel tecrübe ile daha etkili yürütülebilen süreçlerdir.

Kanun Yolları ve Temyiz Süreci

Kanun yolları, mahkeme kararlarının üst mercilerce incelenmesini sağlayan hukuki başvuru yollarıdır. Bu süreçte Ankara Ceza Avukatı‘nın rolü, karardaki maddi ve hukuki hataları tespit etmek, güncel mevzuat ve içtihatlara uygun bir dilekçe hazırlamak ve süreci titizlikle takip ederek müvekkilin haklarını korumaktır. Ankara’nın yüksek mahkemelerin bulunduğu şehir olması, temyiz ve istinaf süreçlerinin yönetiminde önemli bir lojistik avantaj sağlar.

Aşağıdaki tablo, ceza davalarında başvurulabilecek kanun yollarını, başvuru süreleri, inceleme mercileri ve temel özelliklerini göstermektedir. Bu bilgiler, mahkeme kararlarına karşı hangi yollara başvurabileceğinizi anlamanıza yardımcı olacaktır.

Kanun Yolu Başvuru Süresi İnceleme Mercii Temel Özellikleri
İstinaf 7 gün (Kararın açıklanmasından itibaren) Bölge Adliye Mahkemesi Hem maddi hem hukuki inceleme yapılır, yeniden yargılama mümkündür
Temyiz 15 gün (İstinaf kararının tebliğinden itibaren) Yargıtay Yalnızca hukuka uygunluk denetimi yapılır, dosya üzerinden incelenir
İtiraz 7 gün (Karardan itibaren) Kararı veren mahkeme veya üst mahkeme Hakim kararları ve bazı mahkeme kararlarına karşı kullanılır
Olağanüstü Kanun Yolları Değişken (Koşullara bağlı) Yargıtay / Anayasa Mahkemesi Kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan istisnai yollardır

Kanun yollarına başvuru süreleri kesin olup, bu sürelerin geçirilmesi halinde kararlar kesinleşir. Bu nedenle, mahkeme kararlarına karşı kanun yollarına başvuru için bir avukatın profesyonel desteği büyük önem taşır.

İstinaf, ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı Bölge Adliye Mahkemelerine yapılan başvurudur. Bu aşamada hem maddi hem de hukuki denetim yapılır ve gerektiğinde yeniden yargılama gerçekleştirilir. İstinaf başvurusunun hazırlanması, karardaki maddi ve hukuki hataların net şekilde ortaya konulmasını ve güçlü gerekçelerle desteklenmesini gerektirir. Deneyimli bir Ankara Ceza Avukatı olarak, istinaf dilekçesini hazırlarken Bölge Adliye Mahkemesi’nin önceki kararlarını ve benzer davalardaki emsal kararları göz önünde bulundururuz.

Temyiz ise, istinaf incelemesinden geçmiş kararların Yargıtay tarafından hukuka uygunluk açısından denetlenmesini sağlar. Temyiz incelemesi dosya üzerinden yapılır ve genellikle duruşma açılmaz. Temyiz dilekçesinde, kararın hukuka aykırılıklarının net şekilde ortaya konulması ve güncel Yargıtay içtihatlarına atıf yapılması kritik öneme sahiptir. Ankara Ceza Avukatı olarak, Yargıtay’ın güncel içtihatlarını ve yaklaşımlarını yakından takip ederek, temyiz başvurularının başarı şansını artırırız.

Olağanüstü kanun yolları, kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan istisnai yollardır. Kanun yararına bozma, yargılamanın yenilenmesi ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru gibi olağanüstü kanun yolları, belirli koşullar altında kullanılabilir. Bu başvurular için hukuki zeminin ve gerekçelerin titizlikle hazırlanması, başarı şansını doğrudan etkiler. Ankara’da faaliyet gösteren ve yüksek mahkemelerin içtihatlarına hakim bir ceza avukatı olarak, bu olağanüstü kanun yollarının etkin kullanımı konusunda müvekkillerimize profesyonel rehberlik sağlıyoruz.

Sıkça Sorulan Sorular


Türk hukuk sisteminde, bazı özel durumlar ve ağır suçlar haricinde (örneğin alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlar) avukat bulundurmak yasal bir zorunluluk değildir. Ancak, ceza hukukunun teknik yapısı ve prosedürel karmaşıklığı göz önüne alındığında, hak kayıplarının önlenmesi ve etkili bir savunma için uzman bir ceza avukatının desteği son derece önemlidir.

Maddi imkanı olmayan şüpheli veya sanıklar için Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında barolar tarafından ücretsiz müdafi görevlendirmesi yapılmaktadır. Ancak kendi seçtiğiniz, davanızı detaylı şekilde inceleyen ve size özel savunma stratejisi geliştiren bir avukatla çalışmak, davanızda daha etkin bir savunma sağlayacaktır. Özellikle hukuki inceliklerin önem taşıdığı karmaşık davalarda, alanında uzmanlaşmış bir avukatın desteği, savunmanın başarı şansını önemli ölçüde artırabilir.


Ceza avukatını mümkün olan en erken aşamada, idealinde şüpheli sıfatıyla ilk ifadenizin alınacağı aşamada tutmanız büyük önem taşır. Soruşturma aşamasında alınan kararlar ve yapılan işlemler, davanın ilerleyen süreçlerini önemli ölçüde etkileyecektir.

İfade verme, sorgu, gözaltı, arama, tutuklama talebi gibi durumlarda yanınızda bir avukat bulunması, haklarınızın korunması ve doğru adımların atılması için kritik öneme sahiptir. Soruşturma başladıktan sonra yapılacak hukuki hatalar veya eksiklikler, ileride telafisi güç veya imkansız sonuçlar doğurabilir.

Bu nedenle, hakkınızda bir soruşturma başladığını öğrenir öğrenmez veya kolluk kuvvetleri/savcılık tarafından ifadeye çağrıldığınız anda bir ceza avukatıyla iletişime geçmeniz tavsiye edilir. Ankara gibi adli işlemlerin yoğun olduğu bir şehirde, işlemlerin hukuka uygun ve hızlı şekilde yürütülmesi için profesyonel destek almanız, haklarınızın korunmasında belirleyici rol oynayacaktır.


Ankara’da ceza avukatı seçerken aşağıdaki kriterlere dikkat etmeniz faydalı olacaktır:

Öncelikle avukatın ceza hukuku alanında uzmanlaşmış olması ve karşı karşıya olduğunuz suç tipinde deneyim sahibi olup olmadığı önemlidir. Benzer davalardaki tecrübesi, kullandığı savunma yöntemleri ve elde ettiği sonuçlar hakkında bilgi edinmeye çalışın. Mümkünse, daha önce temsil ettiği müvekkillerden referans alın veya avukat hakkındaki değerlendirmeleri inceleyin. Avukatınızın size dava sürecini anlaşılır bir dille açıklayabilmesi, sorularınıza sabırla ve net şekilde cevap vermesi de önemlidir.

Davanızla ilgili gelişmeleri düzenli olarak size aktaran, sorularınıza zamanında yanıt veren ve kolay ulaşılabilir bir avukat tercih edin. Davanızın olası sonuçları hakkında size gerçekçi bilgiler veren, abartılı vaatlerde bulunmayan dürüst bir avukat seçin. Vekalet ücreti, ek masraflar ve ödeme koşulları hakkında şeffaf bilgi veren bir avukat ile çalışmak da önemlidir.

İlk görüşmede yukarıdaki konularda fikir edinmeye çalışın ve mümkünse birden fazla avukatla görüşerek karşılaştırma yapın. Ankara özelinde, yerel mahkemelerin işleyişine, hakim ve savcıların yaklaşımlarına aşina olan, bölgedeki adli personel ile profesyonel ilişkiler geliştirmiş bir Ankara Ceza Avukatı ile çalışmak ek avantaj sağlayacaktır. Özellikle Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi gibi yüksek mahkemelerin içtihatlarına ve çalışma prensiplerine hakim olan bir avukat, kanun yollarına başvuru aşamasında daha etkin bir temsil sunabilir.


Uzlaşma, ceza hukukunda alternatif bir çözüm yöntemidir. Şüpheli veya sanık ile mağdur arasında anlaşma sağlanarak, davanın geleneksel yargılama süreci dışında çözümlenmesini sağlar. Bu yöntem hem adalet sisteminin iş yükünü azaltır hem de tarafların daha hızlı ve karşılıklı tatmin edici bir sonuca ulaşmalarına olanak tanır.

Uzlaşmaya tabi suçlar kanunda belirlenmiştir. Genel olarak şikayete bağlı suçlar, kasten yaralama (TCK 86/2), taksirle yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık (bazı türleri), dolandırıcılık (bazı türleri), güveni kötüye kullanma gibi suçlar uzlaşma kapsamındadır. Uzlaşma sürecinde bağımsız bir uzlaştırmacı görevlendirilir ve taraflar arasında anlaşma zemini aranır. Anlaşma sağlanırsa, bu anlaşma tutanakla kayıt altına alınır ve soruşturma/kovuşturmaya devam edilmez.

Avukatınız, davanızın uzlaşmaya uygun olup olmadığını değerlendirecek ve uygunsa uzlaşma sürecinin başlatılması için gerekli adımları atacaktır. Uzlaşma, bazı durumlarda hem mağdur hem de şüpheli/sanık için en uygun çözüm olabilir. Ankara Ceza Avukatı olarak, uzlaşma sürecini etkin şekilde yönetir ve müvekkilimizin çıkarlarına en uygun anlaşma koşullarının oluşturulmasına destek oluruz. Uzlaşma, ceza davasının getireceği belirsizlik ve stres faktörlerinden kaçınmak isteyen müvekkiller için değerlendirilmesi gereken önemli bir alternatiftir.


Zamanaşımı, belirli bir süre geçtikten sonra ceza soruşturması veya kovuşturmasının yapılamaması veya cezanın infaz edilememesi anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu’na göre dava zamanaşımı süreleri şu şekildedir:

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 30 yıl, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 25 yıl, 20 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıl, 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 15 yıl, 5 yıla kadar hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıl zamanaşımı süresi uygulanır.

Zamanaşımı süresi, suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlar. Ancak bazı özel suç tiplerinde (örneğin çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda) zamanaşımının başlangıcı farklı hesaplanabilir. Ayrıca, soruşturma ve kovuşturma aşamasında belirli işlemler zamanaşımını kesebilir, yani sürenin yeniden başlamasına neden olabilir.

Zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının tespiti, savunma stratejiniz açısından kritik öneme sahip olabilir. Ankara Ceza Avukatı olarak, davanızdaki zamanaşımı durumunu detaylı şekilde inceleyerek gerekli savunmayı hazırlarız. Zamanaşımı, ceza davasının düşmesine yol açan bir nedendir ve savunmada dikkate alınması gereken önemli bir hukuki argümandır. Özellikle uzun süredir devam eden soruşturma veya kovuşturmalarda, zamanaşımı süresinin hesaplanması ve buna ilişkin savunmanın oluşturulması, avukatın uzmanlık alanına girer.


Evet, haksız tutuklama nedeniyle tazminat talep etmek mümkündür. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141. maddesi, haksız olarak yakalanan, gözaltına alınan veya tutuklanan kişilerin maddi ve manevi tazminat talep etme hakkını düzenlemektedir.

Tazminat talep edilebilecek durumlar arasında kanuni gözaltı süresinin aşılması, kanuni koşullar oluşmadan yakalama veya tutuklama yapılması, soruşturma veya kovuşturma sonunda beraat kararı verilmesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmesi, yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklar konusunda bilgilendirilmeme gibi durumlar yer alır.

Tazminat davası, beraat veya düşme kararının kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde açılmalıdır. Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılacak bu davada, haksız tutuklama nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini talep edilir. Tazminat miktarı belirlenirken, tutuklulukta geçen süre, kişinin sosyal ve ekonomik durumu, özgürlükten yoksun kalmanın birey üzerindeki etkileri gibi faktörler dikkate alınır.

Ankara Ceza Avukatı olarak, haksız tutuklama durumunda tazminat davası sürecini profesyonelce yönetir ve haklarınızın tam olarak korunmasını sağlarız. Tazminat davasında başarılı olmak için, tutuklama kararının hukuka aykırılığının veya beraat/düşme kararının nedenlerinin güçlü şekilde ortaya konulması gerekir. Tecrübeli bir avukat, emsal kararları ve güncel içtihatları da dikkate alarak, en yüksek tazminat miktarının alınması için gerekli hukuki çalışmaları titizlikle yürütür.


Adli sicil kaydı (sabıka), kişinin işlediği suçlar ve aldığı cezalar hakkında resmi kayıtları içerir. 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na göre, adli sicil kayıtlarının silinmesi belirli koşullara bağlanmıştır.

Genel kural olarak, cezanın infazının tamamlanmasından itibaren belirli süreler geçtikten sonra kaydın silinmesi mümkündür. Cezası ertelenen hükümlü için deneme süresi tamamlandığında, ceza zamanaşımı dolduğunda veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında denetim süresi dolduğunda adli sicil kaydının silinmesi için ilk koşul oluşur.

Süre açısından ise, adli para cezası veya 5 yıldan az hapis cezasına mahkumiyet halinde 5 yıl, 5 yıl veya daha fazla hapis cezasına mahkumiyet halinde ise 10 yıl geçmesi ve bu süre içinde yeni bir suç işlenmemesi gerekir.

Bazı özel durumlarda adli sicil kaydının silinmesi için mahkemeye başvuru yapmak gerekebilir. Örneğin, yaş küçüklüğü nedeniyle verilen cezalar, ertelenen veya paraya çevrilen cezalar için özel düzenlemeler bulunmaktadır.

Ankara Ceza Avukatı olarak, adli sicil kaydınızın silinmesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığını değerlendirir ve silinmesi için gerekli hukuki süreci yönetiriz. Adli sicil kaydının varlığı, iş bulma, kamu hizmetine girme, bazı meslekleri icra etme ve yurt dışı seyahatleri gibi birçok alanda kısıtlamalara neden olabileceğinden, mümkün olan en kısa sürede silinmesi için profesyonel destek almanız büyük önem taşır.


Ceza avukatı ücretleri, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Genel olarak ücret belirlenirken davanın karmaşıklığı ve türü, avukatın deneyim ve uzmanlık seviyesi, öngörülen iş yükü, davanın tahmini süresi ve Türkiye Barolar Birliği’nin her yıl belirlediği asgari ücret tarifesi gibi faktörler dikkate alınır.

Ceza davalarında avukatlık ücreti genellikle maktu ücret (sabit), aşamalı ödeme veya daha az yaygın olarak saatlik ücret şeklinde belirlenebilir. Maktu ücret, davanın tamamı için tek bir fiyat belirlenmesidir. Aşamalı ödeme, soruşturma, kovuşturma, kanun yolları gibi farklı aşamalar için ayrı ücretler belirlenmesini içerir. Saatlik ücret ise, avukatın dava için harcadığı saate göre hesaplanan ücrettir.

Avukatınızla ilk görüşmede ücret konusunu netleştirmek ve yazılı bir anlaşma yapmak, ileride ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları önlemek açısından önemlidir. Yazılı avukatlık sözleşmesinde, ücretin miktarı, ödeme şartları, ek masrafların nasıl karşılanacağı gibi konuların açıkça belirtilmesi gerekir.

Avukatlık ücretinin belirlenmesinde, davanın özellikleri ve müvekkilin ihtiyaçlarına göre farklı modeller uygulanabilir. Ankara Ceza Avukatı ile yapacağınız ilk görüşmede, davanızın niteliğine en uygun ücretlendirme modelini belirlemeniz ve ücret konusunda şeffaf bir anlaşma yapmanız, hukuki ilişkinin sağlıklı başlaması açısından önemlidir. Unutulmamalıdır ki, ceza davalarında alınacak sonuç, kişinin özgürlüğü, itibarı ve geleceği üzerinde doğrudan etkili olacağından, bu alanda yeterli deneyim ve uzmanlığa sahip bir avukata yapılacak yatırım, uzun vadede çok daha değerli olacaktır.

Neden Ankara Ceza Avukatı Tercih Edilmelidir?

Ceza davalarında profesyonel hukuki destek almanın önemi tartışılmazdır. Ceza hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukat, soruşturmanın başlangıcından yargılamanın sonuçlanmasına kadar her aşamada müvekkilinin haklarını koruyacak, etkin bir savunma stratejisi geliştirecek ve adil yargılanma hakkının güvence altına alınmasını sağlayacaktır.

Her ceza davası kendine özgü dinamiklere sahip olduğundan, savunmanın da bu özelliklere göre özelleştirilmesi gerekmektedir. Ankara Ceza Avukatı olarak, müvekkilimizin durumunu detaylı şekilde analiz ederek, en uygun savunma stratejisini belirler ve uygularız. Ankara’nın başkent olması ve birçok adli kurumun merkezi konumunda bulunması, bu şehirde faaliyet gösteren ceza avukatlarına önemli avantajlar sağlamaktadır.

Ceza davalarında başarılı bir savunma için erken aşamada profesyonel destek almak, haklarınızın korunması ve adil bir yargılama sürecinin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle soruşturma aşamasında yapılacak hatalar, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, hakkınızda bir soruşturma başladığını öğrenir öğrenmez, deneyimli bir ceza avukatıyla iletişime geçmeniz önemle tavsiye edilir.

Unutulmamalıdır ki, ceza hukuku alanında sağlam bir teorik altyapı, geniş tecrübe ve güncel mevzuat ve içtihatlara hakimiyet, başarılı bir savunmanın temel unsurlarıdır. Ankara’da faaliyet gösteren, yerel ve yüksek mahkemelerin işleyişine hakim, ceza hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukatla çalışmak, bu zorlu süreçte en büyük güvenceniz olacaktır.


ankara avukat
ceza avukatı
ankara avukat
ankara avukat
ankara avukat
ankara avukat